ŞİŞKİNLİK VE GAZDA MİKROBİYOTANIN ÖNEMİ

*ŞİŞKİNLİK VE GAZDA MİKROBİYOTANIN ÖNEMİ

Prof. Dr. Hakan ALAGÖZLÜ

 

 

Flatulans (gaz), mide veya intestinal aşırı gaza sahip olma durumudur. Abdominal distansiyona (bloating) neden olan rahatsızlık verici bir durumdur.Genellikle rektumdan gaz çıkışı veya geğirme (belching, burping) ile birliktedir. Gazın 5 çeşit primer kompenenti bulunur. Bunlar; nitrojen, hidrojen, karbondioksit, oksijen ve metan olup kokusuzdurlar. Aerofaji yoluyla en çok nitrojen gazı alınır. Hidrojen, karbondioksit ve metan intestinal gazların yaklaşık %74' ünü oluşturur. Karakteristik kokusunu veren  ise eser gazlardan volatil sülfür bileşikleridir. Bu sülfür bileşiklerin başında ise hidrojen sülfid (H2S), metil merkaptan (MM), dimetilsülfid (DMS) gibi maddeler yer alır. Özellikle sülfür içeren aminoasitlerin kolonik bakteri fermantasyonu ile ortaya çıkarlar. Bismut ve aktif kömürün özellikle intestinal H2S'ü azalttığına dair yapılan çalışmalar vardır. Flatulans'da yanıcı karekteri olan gazlar hidrojen ve methandır. Methan üreten archaea' lardan Methanobrevibacter smithii gut microbiota içinde yer alır.

İntestinal gazın büyük bir kısmı uyku esnasında yapılır.Bu gazların büyük bir kısmı kolondaki bakterilerce sağlanır. Karbonhidrat özelliğindeki sindirilemeyen oligosakkaritler,  oligosakkarit lifler kolona gelince kolondaki bakteriler tarafından fermentasyona (bakteriyel digestion) uğrarlar ve sonucunda intestinal gaz ortaya çıkar. Ancak aynı diyeti uygulayan insanlarda oluşan gaz kişiler arasında farklılıklar gösterir. Gaz üretimi; diyet ve rezidü yiyeceklerin fermentasyonu dışında, kolonik mikrobiyotanın metabolik aktivitesi ve kompozisyonu tarafından da değişir. Kolonik bakteriler fermentasyonda yol oynayarak genellikle Hidrojen ve CO2 üretimine yol açarlar. Bağırsak bakterilerinin çoğu  intestinal gaz oluşumunda rol oynarken kolonik bakterilerden bazıları intestinal gaz oluşumunu azaltırlar. Sülfat azaltan bakteriler, Acetogenic bakteriler ve Methanogenic Archea'lar fermantasyon yolu ile üretilen gazları tüketirler. Gaz  evakuasyon sıklığı ile 3 bakteri artışı pozitif korelasyon gösterir (Bacteriodes uniformis, Bacteriodes Ovatus, Parabacteriodes distasonis). Bunlardan B.ovatus'un flatulansda daha yüksek düzeylerde bulunduğu gösterilmiştir. Bacteriodes frajilis grubunun bu 3 üyesinin enterotoksin ürettikleri görülmüştür. Özellikle B. Ovatus kronik intestinal inflamasyonun hayvan modellerinde epitelyal bütünlükteki değişiklikler ve sistemik antikor cevabı ile ilişkili bulunmuştur. B.ovatus komensal bir bakteri olmasına rağmen İBD'de bağırsak dokusunsuna patojenik B.vulgatus'dan daha fazla antijenik bulunmuştur.

Bilophila wadsworthia çeşitli anaerobik enfeksiyonlarda bulunan oportumistik patojen bir bakteridir. Sakkorolitik bir bakteridir. Gaz üretimi ile direk ilişkilidir. Nitratı nitrite çevirir.Azot üretir ve sülfür içeren aminoasitlerden Hidrojen sülfid üretir. Hidrojen sülfid karsinojenik bir maddedir. Kuvvetli katalaz aktivitesine sahiptir.

Sağlıklı bağırsak mikrobiotası; patojen bakteriler, intestinal parazitler ve Candida  gibi diğer flatulagenic bakterilere karşı koruyucu bir etki gösterir. Bağırsak mikrobiyotasının %85' ini sağlıklı komensal bakteriler (probiyotik), %15'ini ise patojen mikroorganizmalar oluşturur.Bu oran patobiontlar lehine bozulursa disbiyozis meydana gelir. İntestinal gaz bağırsak mikrobiyotasının ekosisteminin instabilitesi ile ilişkilidir. Disbiyozis oluşumuna katkıda bulunan nedenlerin başında antibiyotikler gelir. Antibiyotikler alındıktan sonra bağırsak mikrobiyotanın normal hale gelmesi, komensal bakterilerin kolonize olması 1-2 ay kadar sürer. Dolayısı ile bu süre içerisinde intestinal gaz (flatulans) ve abdominal distansiyon ve abdominal kramp gibi problemler görülür. Antibiyotik alınması ile özellikle bağırsakta Candida overgrowth olur. Candida kolonizasyonu toksinleri aracılığıyla disbiyozis yapar. Bu toksinler özellikle ürik asit, amonyak ve asetaldehittir. Kronik candidiazis ve Candida overgrowth durumlarında hangover sendromuna benzer belirtiler görülür. Asetaldehit toksik bir üründür. Etanol alımında alkol dehidrogenaz tarafından yıkılır ve asetaldehite döner. Bir de kronik candidiazis ve candida overgrowth durumunda Candida albicans'ın  alkol üretimi sonucu olarak ortaya çıkar. Bu da alkol hangover sendromu dediğimiz başağrısı, yorgunluk, güçsüzlük, bulantı, anksiyete, dispeptik semptomlar ve intestinal gaza yol açar.Alkol karaciğer tarafından detoksifiye edilmeye çalışılır. Dolayısıyla Candida disbiyozisi de alkol üretimini arttırır ve alkolün metabolik ürünü olan asetaldehit oluşması sonucunda da hangover sendromuna benzer belirtiler meydana gelir. Bu durum intestinal Candida enfeksiyonu değil "Gut fermentasyon sendromu" olarak terminolojide yerini almıştır.

 Dientamoeba fragilisBlastocystis hominis, Giardia gibi  intestinal parazitler de krampla birlikte intestinal flatulans görülür. Bunlar da bakteriler gibi karbonhidratları kullanarak gaz üretirler.

 

Probiyotikler sindirilmeyen oligosakkarit olan prebiyotikleri kalın barsakta fermente ederek intestinal gaz oluşumunu arttırırlar.Aynı zamanda oluşan kısa zincirli yağ asitleri Propiyonik asit, Asetik asit, Bütirik asit kolonda patobiontlara karşı koruyucu etki gösterirler. Kolonun asidik olması müsin oluşumunu arttırır. Böylece patojenik bakterilerin kolonizasyonu ve translokasyonu engellenir. Bağırsak patobiontlarının yapacağı zararlı etkiler önlenmiş olur.

 

 

KAYNAKLAR

1- Anal gas evacuation and colonic microbiota in patients with flatulence: effect of diet. 

     Manichanh et al. Gut 2014;63(3):401-8.

2- Simren M, Barbara G, Flint HJ, et al. Intestinal microbiota in functional bowel disorders: a 

    Rome foundation report. Gut 2013;62:159–76.

3- Saulnier DM, Riehle K, Mistretta TA, et al. Gastrointestinal microbiome signatures of

    pediatric patients with irritable bowel syndrome. Gastroenterology 2011;141:1782–91.

4- Saitoh S, Noda S, Aiba Y, et al. Bacteroides ovatus as the predominant commensal

    intestinal microbe causing a systemic antibody response in inflammatory bowel disease. 

    Clin Diagn Lab Immunol 2002;9:54–9.

5- Baron EJ. Bilophila wadsworthia: a unique Gram-negative anaerobic rod. Anaerobe 

    1997;3:83–6.

6- Suarez FL et al. Identification of gases responsible for the odour of

     human flatus and evaluation of a device purported to reduce this odour. Gut. 1998

     ;43(1):100-4.

7- Lewitt MD, et al. Evaluation of an extremely flatulent patient:

    case report and proposed diagnostic and therapeutic approach. Am J Gastroenterol. 1998

   ;93(11):2276-81.

 

*Bu makale 31.Ulusal Gastroenteroloji Kongresinde sunulmuştur.

You Tube adresim:

https://www.youtube.com/channel/UCF8ThE_XBPLJU1vqN4E8uFw

Lütfen abone olun yenilikleri takip edin